Kalp Kırıklığı Öldürebilir Mi?

Kalp Kırıklığı Öldürebilir Mi?

                Kırık Kalp Sendromu olarak bilinen tıbbi durum, kişinin aşırı üzüntü ve stres altında hissettiği, kalp krizi durumunu taklit eden ve kimi nadir zamanlarda ölümcül olabilen bir karamdır. Kadınlar bu sendromu yaşamaya daha yatkındır ancak erkekler için ölümcül olma olasılığı daha yüksektir. Romantik ilişkilerin aniden bitmesi, partnerin aldatması, arkadaşların ihaneti ve çeşitli duygusal travmalar yüzünden tetiklenebilir. Araştırmalar, duygusal stresin catecholamin ismi verilen bir stres hormonunun aşırı salgılanmasına sebebiyet verdiğini, bu stresin fazla salgılanması da bu sendroma yol açtığını gösteriyor

                Romantik bir ilişkinizin bitmesi olsun, yada çok iyi bir arkadaşınıza inandıktan sonra size ihanet etmesi olsun veya tahmin edilemeyen bir travmatik tecrübe sizi yerden yere vurmuş olsun, herkes gibi siz de belirli bir miktarda da olsa stres hormonuna bağlı bir kalp kırıklığı ve hastalık hissini yaşamışsınızdır. Travmalardan kaynaklı stres seviyelerinin, fiziksel sebeplere bağlı stres seiyeleri kadar kalp için zararlı olduğunu biliyoruz. Hatta çoğu zamanlarda bu stres daha fazla etki eder. Çünkü kazalar olur biter ancak süreğen travmaların salgılattığı stres hormonundan daha uzun süre salgılanır. Bu da etkisini daha büyük hale getirir. (Arya, 2024)

Kalp Kırıklığı ve Fiziksel Acı

                Psikolojik ve duygusal bir stres altında hissettiğimiz zaman, beynin belirli kısımları bu hissettiğimiz duygulara sanki bir fiziksel acı hissi gibi tepki verir. Yani, duygusal acıyı fiziksel olarak hissetmenize sebep olabilir. Kalp kırıklığı da fiziksel bir acı hissetmenize sebep olabilir. Ancak bunun normal acıdan farkı şudur; normal acıda (örneğin eliniz kesildiğinde) acının kaynağının eliniz olduğunu bilirsiniz. Yani bu acı sinyalinin nereden geldiğini bildiğiniz için çok da kafanız karışmaz. Ancak kırık kalp sendromu yaşayan bir insanın beyni, bir yerinin acıdığını zannettiği için kişiye acı hissettirir. Ancak fiziksel vücutta acıyan bir yer olmadığı için kişinin kafası karışık olabilir. Aslında hissettiği şey fiziksel acıdır ancak bunu anlamlandıramaz. Bunu gerçekten anlamak için yaşamak gerekiyor bence…

                Tüm bu stresten ötürü beyindeki elektriksel akımlar tabiri caizse bir yıldırım fırtınasına dönüşür. Bu elektriksel yoğunluktan ötürü de beyin bazı yerlerde kısa devreler yapabilir ve bu da beynin görevli olduğu bazı durumlarda irili ufaklı hatalar yapmasına sebep olabilir. Örneğin yüksek stres altındaki bir beyin, bilişsel yetenekleri yerine getirmekte daha zorlanır. Hafıza, nedensellik, dikkat, yön tayin etme, motor beceriler, konuşma ve dil yetenekleri, görme ve işitme yetenekleri gibi… Daha ağır stres seviyelerinde de organların işleyişlerine kadar sıkıntılar görülür. Örneğin aşırı stres altındaki bir beyin, solunum sisteminde sıkıntılar yaşar ve nefes almakta zorlanabiliriz.  Dizlerimizin bağı çözülebilir, hissizleşebilir veya bir tüy tarafından yere serilebilir gibi hissedebiliriz…

Dolaşım sistemi de bu durumdan etkilenebilir. Kan basıncı ve tansiyon seviyelerinde aşağı yukarı hareketler görülebilir. Bu da aşırı durumlarda beyin kanamasına veya kalp krizi gibi durumlara yol açar.

                Kırık kalp sendromu denilen durumun tıpta bilinen adı ‘takotsubo cardiomyopathy’’ ve tamamen gerçek bir durumdur. Bu sendrom, çoklu travmaların vücutta oluşturduğu fizyolojik etkilerdir ve kalp kırıklığı, terk edilmek, aldatılmak, ihanete uğramak da bu travmalar arasındadır. Bazı nadir vakalarda, kırık kalp sendromu aşırı stres hormonu salgılanması halinde ölümcül olabiliyor.

Nasıl İyileşeceğiz?

Kırık kalp sendromuna karşı en iyi yöntem, ilk önce bu sendroma yakalanmanızın önüne geçen hayata dair bakış açılarını anlamak ve uygulamaya çalışmaktır. Yani önlem almak en iyi ilaçtır. Burada nasıl bakış açılarından bahsediyoruz?

OCEAN şeklinde kodlanan, 5 büyük kişilik özelliği mevcut. Bunlar açıklık, sorumluluk, dışadönüklük, uyumluluk, duygusal denge. Çocukların gelişim dönemlerinde bu 5 kişilik özelliğini geliştirmeleri açısından bir ebeveynlik modeli seçmeliyiz. Bu sayede çocukların dünyaya karşı bakış açıları daha kuvvetli olacaktır ve kırık kalp sendromundan ötürü salgılanacak stres hormonu da bu bakış açılarından ötürü azalmış olacaktır.

Eğer yetişkin veya ergenler bu 5 büyük kişilik özelliğini kendilerinde inşa etmek istiyorlarsa bu konularda okumalar yapabilirler. Bu 5 kişilik özelliğinin arkasındaki felsefeyi anlamaya çalışabilirler. Neden bu özellikler tüm psikoloji camiasında çok önemliler? Neden bu 5’linin adı Büyük Beşli? Demek ki burada önemli bir şey var. Bu anlayış ile kendilerinde yalnızca kırık kalp sendromuna karşı değil hayatta başımıza gelebilecek her türlü sıkıntıya karşı bir çeşit önlem almış oluyoruz.

Farkındalık seviyenizi yükseltmek ve meditasyonlar ile ‘’şimdi ve burada’’ anlayışını hayatınıza yerleştirmeyi denemelisiniz. Ne geçmişte yaşıyoruz, ne de gelecekte. Var olan tek şey şu an.

Ayrıca yediklerimizin de bu sendromda etkisi vardır. Kalbimiz daha güçsüz olursa, ufak bir toz tanesi onu acıtır. Ancak sağlıklı olursa daha büyük şeylere de dayanabiliriz. O yüzden diyetimize dikkat etmeli, aşırı yağlanmaya sebep olan yiyeceklerden kaçınmalıyız.

Etrafımızdaki insanların da bu 5 büyük özelliğe sahip olmalarını sağlayabiliriz. Kendimizi güzel insanlar ile sarmalı, bize zararlı gelen insanları da hayatımızdan çıkarmalı en azından belirli bir mesafede sınırlar çekerek hayatımızda tutmalıyız. Bize sıkıntı verebileceğini düşündüğümüz yada bunu zaten hali hazırda bildiğimiz insanlar bize sadece zarar verir.

İntikam ile ilgili fantazilerin tüm düşüncelerinizi ele geçirmesine asla izin vermeyin. Çünkü intikam duyguları aktif oldukça, geçmişte yaşadığımız o kötü durum sürekli aklımızda olacaktır. Bu da beynin daha fazla stres hormonu salgılamasına sebep olacaktır. Bu da beynin elektriksel iletişim ağında sıkıntılara sebep olacağı için fiziksel olarak sorunlar yaşamaya başlayabiliriz. İntikam duygusu can acıtır. Fiziksel olarak acıtır. Affedin, yada bu kadar da takılmamanız gerektiğini kendinize anlatmaya çalışın.  Gerekli durumlarda pskikoterapi desteğine başvurabilirsiniz.

Paylaşın: