Zorbalık Yapmanın Arkasında Beyin-Ödül Mekanizması Var

Zorbalık Yapmanın Arkasında Beyin-Ödül Mekanizması Var

Şu sıralar dünyada da pek çok örneğine tanıklık ettiğimiz, film ve dizilerde de pek çok kere izlediğimiz zorbalık eyleminin arkasındaki sebeplere dair bilgiler bulundu. Zorbalık eyleminin arkasındaki motivasyonun ‘basal forebrain ve lateral habenula’ ismi verilen bir beyin bölgesindeki sinirsel bağlantıların ilişkisi olduğunu keşfeden araştırmacılar, okullarda veya diğer sosyal ortamlarda zorbalık eden insanların beyinlerinin bu kısımlarında bir kısa devreye benzer bir elektrik akımı sıkıntısı olduğunu düşünüyorlar. Bu kısa devre yüzünden ödül mekanizması devreye girdiği için ilerleyen zamanlarda da bu davranış pekiştiği için kişi bunun ‘iyi’ bir davranış olduğunu ‘öğrenmiş’ oluyor.

Normal olmayan davranışlar aslında toplumu tehlikeye sevk eden davranışlara verilen isimdir. Eğer bir davranış normal değil ise ve toplumun işleyişi kısmında bir sıkıntıya sebep oluyorsa, bilim insanları bu zararlı davranışın sebebini araştırma konusunda daha ısrarcı oluyorlar. Çünkü bu davranışın sebebi anlaşılır ise, çözümü de gelebilir diye bir temenni içinde yaklaşıyorlar.

                Beyindeki bu kısa devrenin sonunda, agresyon davranışlarının önüne geçen vicdan ve irade yetilerini de engellediği anlaşıldı.Bu kısa derede nörotransmitterler, ilgili kısımlarla alakalı sinapsların geçişinde ve sonrasında bağlanan ilgili reseptörlerde de uyuşmazlığa sebebiyet veriyor. Tüm bu nöral iletişim sonucunda da kişi, bir anda kendisini zorbalık davranışını sergilerken buluyor. Bu kısa devre, kişinin bu davranışı sonrasında ödül mekanizmasını harekete geçiriyor ve bu davranış zamanla pekişmeye başlıyor.

Çalışmanın bulguları lateral habenulanın ve bazal ön beyinden gelen nöral verilerin, saldırganlığı ödüllendirici bileşenlere aracılık ettiğini tespit etti. Ancak yukarıda da bahsedilen bu kısa devre yüzünden aslında olmaması gereken bir durum bu. Elbette tüm sebebin bu olduğunu söylemek mümkün değil ancak %70’lik gibi önemli bir orandaki agresyonun ve zorbalığın sebebinin bu kısa devre ile alakalı olduğu görüldü. Bu bulgular sayesinde beyindeki bu kısa devrenin önüne geçici bir terapötik ilaçların geliştirilmesi açısından önemli bilgiler öne sürüyor. Bu sayede gelecekte belirli bir seviyeye gelen agresyon araştırmaları sonucunda, agresyon, zorbalık ve öfke problemleri olan insanların bu ilaçları kullanması ile bu davranışların önüne geçilmesi umuluyor.

Zorbalık ve Diğer Kötü Davranışların Diğer Sebepleri

Her öfke ve zorbalık davranışının arkasında bu kısa devrenin olduğunu söyleyemeyiz elbette. Duygular çocukluktan beri maruz kaldığımız olaylar ve insanlardan öğrenilir. Bir duyguyu nerede nasıl yaşamamız gerektiğini belirleyen şey, o hareketi yaptıktan sonra çevreden olumlu-olumsuz bir tepki alıp almadığımız. Yani tekrardan bir ödül-ceza mekanizması ile alakalı oluyor. Çocuklarımızın gelişimi esnasında neye olumsuz neye olumlu tepki verdiğimize çok dikkat etmeliyiz. Ünlü Pavlov’un Köpeği deneyi sonunda da görünen şey de aslında bununla alakalı.

 Ebeveyn Tutumları

Bir şeyi öğrenirken ödül-ceza sistemi elzemdir. Eğer o davranış toplum tarafından (baskın olarak ebeveynler tarafından) bir şekilde onaylanıyor veya cezalandırılmadan kalıyorsa, o davranış pekişir. O davranışın sorunsuz olduğunu beynimiz işler ve o davranışın gerçekleştirmenin bir sorun teşkil etmediğini öğreniriz. Her yazımda tekrar tekrar kullandığım bir ifadeyi tekrar kullanacağım. ‘’Ebeveynlere çok önemli görevler düşüyor.’’Evet burada da aynı cümleyi kullanmamın sebebi, toplumun sağlığının bireyin sağlıklı psikolojisinden geçtiğine dikkat çekme arzum.

Bir insanın düzgün psikolojik sağlığını elde etmesi için de ebeveynlerinin benimsedikleri tutumlar en büyük rolü oynuyor. O yüzden çocuk yapmadan önce tüm bu sorumlulukların farkında olmak lazım. Eğer bu kadar çok sorumluluğun altına girmek istemiyorsanız, hem siz uğraşmayın, hem doğacak çocuk psikolojik zorluklar ile uğraşmasın, hem de toplum sorunlu bir bireyin içinde dolaşıyor olmasından endişe duymasın. Bu sayede de sağlıklı bir dünyaya kavuşabileceğimize inanıyorum.

Paylaşın: