Neden Damat Kayınpeder Değil De Gelin Kaynana İlişkilerindeki Çatışmaları Konuşuyoruz?

Neden Damat Kayınpeder Değil De Gelin Kaynana İlişkilerindeki Çatışmaları Konuşuyoruz?

Gelin kaynana çatışmaları yıllardır başta ülkemiz olmak üzere çoğu toplumda süregelen problemlerden biridir. Peki bu çatışmaların sebepleri neler olabilir? Öncelikle kültürel etmenler bu çatışmadaki başlıca sebeplerden biridir. Ataerkil toplumlarda erkeğin öncelik olması, gücü simgeliyor olması ve ailesi tarafından yüceltilen olması en önemli etkenlerdir. Kadının da bu döngüde erkeğe hizmet etmesi gereken taraf olarak görülmesi ve söz hakkına sahip olmaması bu durumu şekillendirir. Bir diğer sebep annenin kişilik yapısıyla ilgilidir. Bazı annelerimiz çocuklarına karşı aşırı korumacı ve mükemmeliyetçi olabilir. Sürekli çocuğuna ve gelinine, onların kendi oluşturdukları düzene karışma durumu işleri zora sokabilir. Annede “Benim oğluma yetmiyor” , “Oğluma iyi bakamıyor” gibi düşünceler oluştuğu zaman bu durum çatışmaları arttırır. Bir de annenin eşinden veya zamanında babasından alamadığı sevgiyi oğlundan almış olmasıyla ve oğlunun evlenmesiyle “oğlunu bir başkasına kaptırmış olma” fikri, sevginin de azalacağını düşündürüp anneyi korkutur. Bu da rekabet ve kıskançlığı maalesef tetiklemiş olur. Son olarak eşin düşünce yapısı da bir sebep olabilir. Annesine olan tavırlarından gördüğü hoşgörünün aynısını eşinden de beklemek aslında bir hatadır çünkü anne ve eş iki farklı konumda iki farklı insan olduğu için bir davranışa veya duruma aynı tepkileri vermeleri olası değildir. Bu beklenti yüzünden eş ; “Annem gibi davranmıyorsun”, “Annem olsa anlayışla karşılardı” , “Annem daha hoşgörülü ve anlayışlıydı” gibi aktarımlarla aslında ilişkiyi sağlıksızlaştırır.

ÇATIŞMAYI AZALTIP İLİŞKİYİ DAHA SAĞLIKLI BİR HALE GETİRMEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Aslında işin özeti evlenildiğinde yeni bir düzen oluşacağını bu sürece girme yolundayken kabullenmek ve ona göre hayatına yön vermektir. Evlendiğimiz zaman artık büyüdüğümüz aileden bağımsız olarak kendimize de bir aile kurduğumuzu; kendi evimiz, eşimiz, belki çocuklarımız olacağını, iki kişi olarak yepyeni bir yola çıkmış olduğumuzu idrak etmektir önemli olan. Bunun bilincinde olup, kendi ailemizi yine hayatımızda tutacak ancak müdahale edemeyecek dengeyi yakalarsak eğer, daha verimli bir ilişki inşa ederiz. Aile büyüklerinin ilişkimize minimum dahil olmasını sağlarsak, içsel çatışmalarımızdan haberdar olmamalarını başarırsak eğer, ilişkiyi olumlu yönde ilerleyecektir. Kendi iç dünyamızdaki polemiklerde de biraz daha empati kurup, yapıcı olup, kendi ailemizdeki herhangi bir üyeyle eşimizin davranışlarını kıyaslamadığımız takdirde her şey yolunda gidecektir.

Paylaşın: