Son yıllarda, farklı biyolojik ve zihinsel sistemler arasındaki yeni keşfedilen bağlantıları inceleyen yenilikçi çalışmalara tanık olduk. Bunlardan bir tanesi ise obsesif kompulsif bozukluk (OKB), bağırsak sağlığı ve her ikisini de etkileyen mikroorganizmalar arasındaki ilişki.
OKB’yi Anlamak
OKB, denge bozucu bir konu hakkındaki takıntılı düşünceler (obsesyon), bu düşüncelerden ve düşüncelerden kaynaklanan kaygıdan kurtulmak için yapılan tekrarlayan zihinsel ve fiziksel eylemler (kompulsiyon) veya her ikisiyle tanımlanan bir psikolojik rahatsızlıktır. Günümüzde dünya nüfusunun %1,1 ila %1,8’inin OKB ile mücadele ettiğine inanılıyor.
OKB, kişinin kaygı verici bulduğu bir konu hakkındaki düşünceleri veya zihinsel imgeleri engelleyemediği bir şekilde düşünmesiyle başlayabilir. Kişi genellikle bu düşüncelerin mantıklı olmadığını bilir fakat yine de yoğun bir sıkıntı ve huzursuzluk hisseder. En yaygın dört OKB takıntısı: temizlik, düzen/kontrol, felaketler ve “ahlaksız”/tabu eylemlerdir.
Kişi kendisini bu düşüncelerden ve kaygıdan uzaklaştırmak için ritüel niteliğinde tekrarlayan zihinsel veya fiziksel eylemler gerçekleştirmeye başlayabilir. Bu eylemler bir miktar rahatlama sağlayarak başlasa da, eylemlerin kendisi de artık rahatsızlıkla birleştiğinden, sonunda birey bunları gerçekleştirmeye mecbur hissetmeye başlar. Bu noktada birbirlerini besleyen takıntı ve kompulsiyonların döngüsü artık kurulmuştur.
Bir takım olası temel nedenler OKB ile ilişkilendirilmiştir. Bunlarla sınırlı olmamakla birlikte aralarında: anormal beyin aktivitesi, genetik, çocukken fiziksel veya cinsel istismara maruz kalmak, travmatik olaylara maruz kalmak, yüksek olumsuz duygusallık, cinsiyet (erkeklerin erken başlangıçlı OKB geliştirme olasılığı daha yüksektir) bulunmaktadır.
Bağırsak-Beyin Ekseni
Bağırsak-beyin ekseni, merkezi sinir sistemi, gastrointestinal sistem ve bağırsakta bulunan trilyonlarca mikrobiyom arasındaki bağlantıyı ifade eder. Geçtiğimiz yıllarda yapılan araştırmalar, bağırsak ile beyin arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu ortaya çıkardı ve böylece düşünce, duygu ve davranışlar ile sindirim sistemindeki bağırsak işlevleri arasında bir ilişki kuruldu.
OKB ve Bağırsak Sağlığı Birbirlerini Nasıl Etkileyebilir?
Bağırsak sağlığı ile OKB arasındaki korelasyon, bağırsak mikroflorası aracılığıyla kendini gösteriyor gibi görünüyor. 2016 yılında yapılan bir araştırma, OKB hastalarının dışkı örneklerini incelemiş ve genel popülasyonla karşılaştırıldığında bu örneklerin önemli ölçüde daha az çeşitlilikte ve daha az miktarda mikroorganizma içerdiğini ortaya çıkarmıştı. OKB semptomları için daha yüksek puan almalarının yanı sıra, bu hastalar arasında depresyon, anksiyete ve stresin genel popülasyona göre daha yaygın olduğu bulunmuştu.
2022’de yapılan daha yeni bir çalışmanın sonuçları, OKB hastalarının genel popülasyonla karşılaştırıldığında genellikle daha dengesiz bir mikrobiyal biyosisteme sahip olduğunu vurguladı. Yani durum yalnızca belirli bakteri türlerinin daha düşük seviyelerde olmasına yönelik bir eğilim olmakla kalmadı, aynı zamanda bir bütün olarak sindirim sisteminin iltihaptan muzdarip olma olasılığı bu kişilerde daha yüksekti.
Başka çalışmalarda da yukarıdaki bulgulara benzer şekilde OKB’yi bağırsakta artan iltihaplanma ile ilişkilendiren sonuçlar bulunmuştur. Bağırsak iltihabının kan-beyin bariyerinin geçirgenliğini arttırdığı, dolayısıyla zararlı sitokinlerin beynin sinir sistemine geçmesine ve işleyişini etkilemesine izin verdiği gösterildiğinden, bu oldukça makul bir sonuçtu.
Hem stresli olaylara hem de aşırı antibiyotiklere maruz kalmanın, başlangıçta bağırsağın mikrobiyota sistemini değiştiren ve böylece OKB semptomlarının nihai başlangıcına zemin hazırlayan olası temel nedenler olabileceği öne sürüldü. Stresli yaşam olayları açısından özellikle hamilelik, hem OKB’yi hem de annenin bağırsak sağlığında değişiklikleri beraberinde getirebilecek bir deneyim olarak incelenmektedir.
OKB ve Bağırsak Sağlığını Tedavi Etmek
Bağırsak-beyin ekseninin çift yönlü olması nedeniyle, bu bağlantının bir yönünü tedavi etmek genel bir iyileşmeye yol açabilir.
Daha önce de belirtildiği gibi OKB düzensiz beyin aktivitesiyle de ilişkilendirilmiştir. Bu özellikle anterior singulat girus gibi spesifik beyin yapıları için geçerlidir. Bir dizi tedavi türü, bu aktiviteyi düzenlemeye yardımcı olabilmeleri sayesinde FDA tarafından tanınmıştır. Bunlardan bir tanesi seçici serotonin geri alım inhibitörleri, SSRI’lardır. Bu ilaç ailesinin, duygudurum düzenleyici bir nörotransmiter olan serotoninin aktivasyon süresini uzatarak OKB semptomlarını önemli ölçüde hafiflettiği gösterilmiştir. Nispeten tolere edilebilir olduğu düşünülen en yaygın iki SSRI yan etkisi kilo alımı ve cinsel işlev bozukluğudur. Bir diğeri ise bilişsel-davranışçı terapi, BDT’dir. Bu hedef odaklı psikoterapi biçimi, fiziksel yan etkiler olmadan etkili bir rahatlama sağlayabilmesi nedeniyle OKB tedavisinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bunlarla beraber, Derin Transkraniyal Manyetik Stimülasyon, Deep TMS de kullanılmaktadır. OKB, depresyon/kaygılı depresyon ve sigara bağımlılığını tedavi etmekte FDA onaylı Deep TMS, hedeflenen rahatsızlıkla bağlantılı yapılardaki beyin aktivitesini güvenli ve etkili bir şekilde düzenlemek için elektromanyetik alanları kullanan, müdahaleci olmayan bir tıbbi cihaz tedavisidir. Anestezi kullanılmaz, uzun bir iyileşme süreci gerektirmez, uzun süreli veya ciddi yan etkilere neden olmaz.
Benzer şekilde kişinin bağırsak sağlığını iyileştirmek, OKB semptomlarında da iyileşmeye yol açabilir. Bunu başarmanın yollarından bir tanesi beslenme düzenini geliştirmektir. Batı diyeti yerine Akdeniz diyetini tercih etmek, vücuttaki iltihabı azaltarak ve istikrarlı sindirim işleyişini destekleyerek bağırsak sağlığını iyileştirebilir. Taze meyve ve sebzeleri, tam tahılları ve zeytinyağını tercih etmek ve kırmızı veya işlenmiş et, yüksek yağlı süt ürünleri, beyaz un ve şekerden uzak durmak kişinin bağırsak sağlığını iyileştirebilir ve sonuç olarak OKB semptomlarını azaltabilir. Bir diğeri ise probiyotiklerdir. Probiyotikler (bağırsak mikroflorasının çeşitliliğini arttırdığına inanılan mikroorganizmalar) bağırsak sağlığıyla beraber aynı zamanda kişinin zihinsel sağlığını da iyileştirebilir. Örneğin 2015 yılında yapılan bir araştırma, probiyotiklerin, OKB hastalarında daha yüksek seviyelerde bulunan stresle bağlantılı olan
kortizol hormonunun üretimini azaltmaya yardımcı olduğunu buldu. Aynı zamanda uyku da oldukça önemli bir faktördür. İyi bir gece uykusunun bağırsak sağlığını iyileştirdiği, uyku eksikliğinin ise bağırsak iltihabına, bağışıklık bozukluğuna ve geçirgen bağırsak sendromuna katkıda bulunduğu bilinmektedir. Bu tür sindirim koşullarıyla korelasyonu bulunan bir bozukluk olan OKB, benzer şekilde uykunun iyileştirilmesinden etkilenebilir.