Öfke Duygusunun Yaygınlaşması ve Sosyal Medya 

Öfke Duygusunun Yaygınlaşması ve Sosyal Medya 

Birçok insan sosyal medyanın iş modelliği sisteminin, narsistik insanların sayısının yükselmesine sebep olduğunu söylüyor. Peki bu doğru mu? Derinlemesine bir bakış atalım. 

Sosyal medyanın narsisizmin yaygınlaşmasında anahtar rol oynadığını savunan bu düşünce, ayrıca politik kimliğe sahip olan insanların da bu duruma etkileri olduğunu da düşündürüyor. Politika ve siyaset hakkındaki toksik yaklaşımlara sahip gönderilerin, pozitif duygular ile alakalı olan gönderilerden daha büyük bir etkiye sahip olduğunu söylüyor. Arkasında aşağılayıcı bir üslup barındıran öfke temalı gönderi, video veya fotoğrafların, güzellikler ve pozitif duyguları canlandıran gönderilerden daha fazla beğeni ve izlenme aldığını düşünüyor. 

istockphoto-1311322860-612x612-1 Öfke Duygusunun Yaygınlaşması ve Sosyal Medya 
Sad female checking phone content in the night at home

University of Winnipeg, 2009’dan 2019’a kadar yayınlanmış Amerika siyasilerinin 2.7 Milyon Twitter ve Facebook gönderilerini analiz etti ve bu analizler sonucunda negatif ve toksik temaların çok daha fazla beğeni aldığını tespit ettiler. Pozitif duyguları amaçlayan gönderilerin sayısı, negatif ve toksik gönderilere kıyasla çok daha az ve bu gönderilerin görüntülenme ve beğeni alma sayısı da buna oranla yerlerde. Yani insanlar, pozitif duygular üzerinden değil, daha çok negatif duygular üzerinden siyasi görüşlerini yayınlıyorlar ve beğeni topluyorlar. 

Peki Neden Böyle Oluyor? 

Tüm bu tantananın arkaplanı elbette evrimsel psikolojiye göre rakip-rekabet ve ödül çerçevesinde değerlendirildiği zaman hala aktif olan hayvani rekabet içgüdümüzden kaynaklandığını görüyoruz. Değişen şey yalnızca artık savanalarda tehlikeler bizi kovalamıyor, internet ortamında bu durumlar devam ediyor. 

Ayrıca anonim olma durumu da bu olayın yaygınlaşması konusunda ön ayak oluşturuyor. İnsanlar kimliklerini gizleyerek istediği pek çok duruma özgürce tepki gösterebiliyorlar. Elbette çeşitli toplumların kırmızı çizgileri olan konular hakkında devletler çok daha hassas davranarak bu konuda daha fazla önlemler ve aksiyonlar alabiliyorlar. Ancak meşru konular üzerinden öfke ile beğeni ve görüntülenme elde etmek, devletlerin önleyebileceği bir durum değil. Çünkü tepki gösteren insanların sayıları binlerce. Yani devlet herkese yetişemiyor. Bu da bu toksik havanın yaygınlaşmasında büyük bir rol oynuyor. 

Öfke Duygusu Toplum Tarafından Daha Fazla Benimseniyor 

2013’te Çin’de yapılan bir araştırmaya göre, insanlar sosyal medyada paylaşım yaparken daha fazla öfke duygusu üzerinden ilerliyorlar. Bunun yanı sıra üzüntü duygusu teması altında paylaşılan postların en az beğeni ve paylaşıma sahip olduğunu anlatan bu araştırma, mutluluk ve güzellik temalı paylaşımların da 2. sırada yer aldığını bize gösteriyor. 

Bu durumun nedeni konusunda burada uzun uzadıya yazılar yazılması mümkün. Ancak nedeni değil daha çok çözümü önemli.  

child-watching-tv Öfke Duygusunun Yaygınlaşması ve Sosyal Medya 

Ailelerin çocuklarına öğrettikleri duygu ne ise, çocuklar daha fazla aktif olarak o duyguları kullanacaktır. Eğer öfke duygusu, pozitif duygulardan daha fazla ortaya konuluyorsa, çocuk da ailesinden bilhassa annesinden bu duyguyu öğrenecek ve yetişkinlik hayatında bu duygu ona daha fazla tanıdık geleceği için bu duyguya yönelik gönderilere daha fazla ilgi duyacaktır. 

REFERANSLAR 

  • Claire Cain Miller. How Social Media Silences DebateNew York Times. August 26, 2014. 
  • Rui Fan, Jichang Zhao, Yan Chen, & Ke Xu (2013). Anger is More Influential Than Joy: Sentiment Correlation in Weibo arXiv: 1309.2402v1 

Paylaşın: