Hiç bir partnerde tam olarak aradığınız özelliklere sahip ancak ertesi hafta şehir dışına çıkacak biriyle hiç tanıştınız mı? Hiç “şu anda bir ilişkiye hazır olmayan” birine aşık oldunuz mu? Bir iş arkadaşınızla harika bir kimyanız olduğu halde iş yerindeki katı ilişki yasağı politikası nedeniyle bu aranızdakini sürdüremediğiniz oldu mu? Bu üç senaryodan herhangi biri size tanıdık geliyorsa, muhtemelen kendinizi doğru kişide, yanlış zamanda bulmuş olabilirsiniz. Adından da anlaşılacağı gibi, ruh eşiniz olabilecek biriyle tanıştığınızda, ancak dış koşullar nedeniyle bir ilişkinin mümkün olmaması durumunda olan şey budur. Ancak “yanlış” zamanın herkes için farklı göründüğünü unutmayın. Her ne kadar bazı insanlar sevginin her şeyin üstesinden geldiğini söylese de, taşınma, iş değişiklikleri, aile şartları, kişisel problemler; kısacası fonksiyon gösteren bir yetişkin olmanın sayısız diğer yönleri bir ilişki yaşamayı imkansız hale getirebilir.
İlişki koçu Shula Melamed, kimyanın, çekimin ve ortak zevklerin dışında zamanlamanın ciddi bir ilişkinin ayrılmaz bir parçası olduğuna katılıyor. Melamed, “Bazen insanlar ciddi bir ilişkiye kendini adayacak durumda olmayabilir veya biz, sevdiğimiz ya da bizi seven kişiden farklı bir hayat aşamasında olabiliriz” diyor. “Birçok farklı insana aşık olabiliriz, ancak bunlar her zaman birlikte bir hayat kurabileceğimiz insanlar olmayacaktır.” Başka bir deyişle, bazen “kötü zamanlama”, gerçek zamandan ziyade belirli bir andaki uyumsuz değerler, ihtiyaçlar ve yaşam hedefleri ile ilgilidir.
Doğru kişiyle yanlış zamanda tanıştığınızı düşünüyorsanız ne yapabilirsiniz?
Bağırmak, ağlamak ve tüm sorunlarınız için kendinizden başkasını suçlamak istemenize rağmen, klinik psikolog Dr. Joshua Klapow, derin bir nefes almanızı ve seçeneklerinizi düşünmenizi öneriyor. Sorun sizin veya bu kişinin taşımasıysa, uzun mesafeli ilişki yürütebilir misiniz? Ayda bir randevu planlamak yeterli olur mu? Bu ilişkinin gerçekleşmesi için ne gerekiyor? Peki iki taraf da bunu yapabilecek mi? “İnsanları bir arada tutan ‘sevgi’ değil, sevginin yönlendirdiği eylemlerdir” diyor Klapow. “Fedakarlık yapmak, uzlaşmak, iletişim kurmak, çatışmalarla yaşamak ve büyümeye istekli olmak.”
Bu da bizi bir sonraki noktaya getiriyor: İkiniz de ilişkiye devam etmenin bir yolunu bulabilseniz de Klapow, bazı tavizlerin verilmeye değer olmadığını söylüyor. İlişki zihinsel sağlığınıza zarar vermeye başlarsa veya baskı altında olduğunuzu, veya “ilişkinin yürümesini sağlamak” için kendinizden harcadığınızı hissediyorsanız, uzaklaşmanızın zamanı gelmiş olabilir. Klapow, “Seçenekleri ve sonuçları tartın” diyor. “Biriyle birlikte olmanın önündeki engeller, onunla birlikte olma ihtiyacınızdan daha ağır basabilir.”
Yine de önemli bir hatırlatma: Bağ kurduğumuz herkesle her zaman ciddi bir ilişki kurmamız gerekmiyor ve bazı şeyleri bitirmek, onları sevmiyor olduğumuz veya hiçbir zaman sevmediğimiz anlamına gelmez. Kaplow’un ifade ettiği gibi: “Birbirimizi sevebilir ve yine de farklı yönlere gidebiliriz. Birbirimize olan sevgimizi koruyabiliriz ve yine de birlikte kalamayabiliriz çünkü yaşamımızda, kendimizde ve/veya önceliklerimizde bir değişiklik olabilir.”
Zamanlama daha iyi olduğunda tekrar bir araya gelebilir misiniz?
Melamed ve Klapow bazen bir araya gelmenin sadece zaman aldığı konusunda hemfikir. Bir ay, bir yıl, on yıl sonra, sizi ayrı tutan koşulların ortadan kalktığını görebilirsiniz. Ve Melamed şunu doğruluyor: “Zamanlama uyduğunda bağınız hala oradaysa, bu neler olabileceğini görmek için inanılmaz bir fırsat olabilir.” Ancak tüm bunlar kulağa hoş gelse de maalesef bir sorun var: “Zamanlama kaygan” diyor Kaplow. “Geri döndüğümüzde ve zamanlama bizim için doğru olduğunda, artık onlar için doğru olmayabilir.”
Melamed’in dediği gibi, yapabileceğiniz en iyi şey iyimser ama yine de gerçekçi olmaktır. Hayalinizdeki işi ya da her zaman yaşamak istediğiniz bir yere taşınma şansını, sırf zamanlama eninde sonunda belki doğru olabilir diye beklediğiniz için kaçırmayın. Melamed, “Hayatınızı yaşayın ve daha sonra işler yolunda giderse, muhteşem!” diyor. “Bekleyip kendinizi diğer fırsatlardan mahrum bırakmayın.”
Peki birinin sizin için doğru kişi olduğu nasıl anlaşılır?
Nihayet bu bağı kurduğunuzda, daha iyi bir eşleşme bulup bulamayacağınızı merak edebilirsiniz. Dolayısıyla, sizi ayrı tutan şey kötü zamanlamaysa, koşullara rağmen onların aslında gerçekten uzun vadede “doğru kişi” olup olmadığını sorgulayabilirsiniz. Bunu doğrulayan bazı işaretler şunlar olabilir:
- Aynı duygusal frekanstasınız, yani aynı anda aynı türden bir ilişki arıyorsunuz ve ikiniz de bu ilişkinin yürümesi için gereken çabayı harcamaya kararlısınız.
- Yaşamı nasıl yönlendireceğinizle ilgili ortak değerlere, yaşam hedeflerine ve fikirlere sahipsiniz.
- Birbirinizin içindeki en iyiyi ortaya çıkarıyorsunuz ve birbirinizi yükseltiyorsunuz. İlişki her ikiniz için de bir pozitiflik kaynağı.
- Çatışma ve anlaşmazlıkları saygı ve sevgiyle aşabilirsiniz. Birbirinizi utandırmaz veya kasıtlı olarak incitmezsiniz.
- Birbirinizin kendiniz olmasına izin veriyorsunuz ve birbirinizin bireysel olarak büyüyüp gelişmesini istiyorsunuz.
- Derin bir duygusal, fiziksel ve romantik çekim ve kimya var.
- Onlarla açıkça iletişim kurabiliyor ve savunmasız yanınızı açabiliyorsunuz. Onlarla kendinizi güvende hissediyorsunuz.
- Birbiriniz için en iyisini istiyorsunuz ve birbirinizi büyümeye ve yeni fırsatlar yakalamaya teşvik ediyorsunuz.
O kişi tüm bu maddelere uysa da Melamed, birine çok bağlı olmanın her zaman bunun işe yaraması için yeterli olmadığını belirtiyor. İkinizin de aynı türde bir ilişki istemesi ve bu ilişkiye sahip olabilecek bir durumda olmanız gerekir. Melamed “Birçok ‘doğru kişi’ var” diyor. “Sevgi sınırlı bir kaynak değildir. Kendinizi hayatın olasılıklarına açtığınızda bunun doğru olduğunu göreceksiniz.”