Pek değerli meslektaşımız Psikolog Şeydanur Şenyıldız‘ın kaleminden çocuklarda mahremiyet eğitimi konulu yazısını sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarız. Şeydanur hocamıza katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz.
ÇOCUKLARDA MAHREMİYET EĞİTİMİ
Mahremiyet eğitimi, özellikle küçük yaşlardaki çocukların kendi özel alanlarını bilmeleri ve yabancı birileri bu alana müdahale etmek istediğinde bu alanı koruyabilmeleri için oldukça önemlidir. Özellikle günümüzde sık sık duyduğumuz çocuklara taciz, tecavüz vakalarının gidişatına dur demek açısından çocuklara mahremiyet eğitimim verilmesi önemlidir. Mahremiyet eğitimi, çocuklarının ruhsal ve cinsel sağlıklarının korunması açısından son derece önem taşımaktadır.
Mahremiyet eğitimi dediğimiz “özel bölge eğitimidir” çocuk bu eğitimde özel bölgelerini ,karşıdaki kişinin özel alanını, kendisi ve çevresi ile sağlıklı sınırlar koymayı öğrenir. Eğitimde iyi-kötü dokunuş ve “hayır” diyebilme yani reddetme becerisini geliştirme gibi becerileri genel olarak kendisini korumayı öğrenir.
Mahremiyet eğitimi 0-6 yaş aralığında aile içerisinde edinilen bir eğitim olsa da temel olarak eğitim 3 yaş ve sonrasında verilmeye başlanmaktadır. 0-3 yaş döneminde olan bir bebeğe bakımında yer alan bireyler onun mahremiyetine saygı duyarsa, mahrem bilinci kazandırılmaya başlanır. Çocuk özellikle tuvalet eğitimi için hazır oluş belirtileri gösterdiğinde mahremiyet eğitimine de hazır hale gelmektedir. Örneğin kakası gelen çocuk perdenin arkasına, koltuğun yanına çömelerek kakasını bezine yapabilir. Ancak eğitim ergenlik dönemine kadar devam etmelidir. Bunun en büyük nedeni fiziksel ve bilişsel olarak değişen ve gelişen çocuğun bilgi ihtiyacı her dönemde artacaktır. Soruların kapsamı genişleyecek, çocuğun daha fazla detay öğrenme ihtiyacı artacaktır.
Gelişim sürecinde çocuklar duyuları ve mahremiyeti tanımaya, erkek ya da kız arkadaşlarıyla sosyal iletişime geçtikten sonra kafasında bazı sorular oluşmaya, çevresindeki ve bedenindeki farklılıklara odaklanmaya, sorgulamaya ve araştırmaya başlar.
Bu konudaki ilk öğretmenleri de anne ve babadır. Aile bu dönemde çocuğa yaşıyla uyumlu cevaplar verebilmelidir. Cinselliği konuşmakta zorlanan aileler çocuğu geri çevirmemeli sorularına yönelik biraz zaman isteyip hazır olduğunda çocukla konuşulmalıdır. Aile çocuğa bilgi verirken bilimsel ve gerçeğe dayalı bilgilerden faydalanmalıdır. Çocuğun soruları soruyu sorduğu ebeveyn tarafından yanıtlanmalıdır. Sorular yanıtlanırken “Ayıp!, sen daha küçüksün, sonra sorarsın bunları.” Gibi çocuğu utandıracak ve geri çekilmesine neden olacak tepkilerden kaçınılmalıdır.
Ailenin yetersiz veya hatalı bilgi paylaşması çocuğun bilgi edinmek için başka kişi veya kaynaklara yönelmesine neden olmaktadır. Mahremiyet eğitimi anlatmanın yanında, uygulayarak yani yaşayarak kazandırılan bir eğitimdir. Anne, baba (ya da eğitimi veren kişi) eğer söylediklerini kendileri yerine getirmezse, çocuğun özel alanını tanımazsa, saygı duymazsa verilen eğitimin pek bir anlamı kalmayacaktır.
Mahremiyet algısı yetişmemiş çocuklarda kendi bedenine ve yetişkinlerin bedenine dokunmak ister. Banyodan sonra giyinmeyi geciktirmeye çalışır, evde kıyafetlerini çıkarıp çıplak kalmak ister. Özel bölgelerini merak eder ve başkalarına göstermek isteyebilir. Gelecek tepkileri merak eder. Doluyken tuvalete girmek ve ebeveynini tuvaletini yaparken görmek ister. Birlikte yıkanmak, yıkanırken ebeveynini görmek ister. Dudaktan öpmek isteyebilir. Karı-koca olma gibi oyunlar oynayabilir. Oyun oynarken kendi cinsiyetindekilerle oynamak ister, karşı cinsi görmezden gelebilir ya da oyununda istemeyebilir. Mahremiyet hakkında bilgisi olmayan bir çocuk yetişkinlik döneminde dış dünyaya güvensiz ama merakla yaklaşır. Bu durum çocukları taciz ,istismar gibi durumlara açık hale getirir.